Dış Ticaret ve Sözleşmeler Nelerdir?
Dış ticaret işlemlerinde ters yönlü iki akım mevcut bulunmaktadır. Örneğin : İhracat işleminde satıcı, mal veya hizmeti sözleşme şartlarına uygun olarak alıcıya sunarken, alıcı da mal veya hizmetin bedelini satıcıya ödemektedir. Dış ticari ilişkilerin ilk aşamasında satıcı ile alıcı aralarında görüşerek belli bir malın (veya hizmetin) alışverişinin yapılması hususunda niyetlerini ortaya koymaktadırlar.
Her iki taraf arasında bir anlaşmaya ulaşıldığında yapılan bir sözleşme ile; satıcının sözleşme konusu malı hazırlayıp sevk etmesi ve karşılığında ödemenin ne şekilde yapılacağı, rizikoların karşılıklı olarak nasıl paylaşılacağı, ortaya çıkması muhtemel bir uyuşmazlığın çözümlenmesinde izlenecek usul ve esasların belirlenmesi hususlarının kararlaştırılması zorunludur.
Denizaşırı satışların ortaya çıktığı devirlerde, milli hukuk düzeyinde bu kabil satışları düzenleyen özel hükümler bulunmadığından, özellikle malların denizyolu ile taşınmasını ve ayrıca sigortalanmasını isteyen alıcı, satış sözleşmesine bu hususların dahil edilmesini satıcıdan talep ederdi. Bu durum, tarafların satışa ilişkin ve aralarındaki hukuki ilişkiye uygulanmasını istedikleri bir çok hususun (örneğin: masrafların paylaşımı, mallara ve taşımaya ait belgelerin tanzimi, sigorta, vb.) satış sözleşmesi kapsamına alınmasını zorunlu kılmıştır.
Bunlar, her bir parti mal veya satış ilişkisi için ve her bir tarafın istemlerine göre düzenlenen “bireysel (tekil) sözleşmeler”dir. Bu tür sözleşmeler, tarafların uygun ve karşılıklı irade açıklamalarıyla icap (veya icaba davet) ve kabul (veya karşı icap aşamalarından geçerek düzenlenir (BK,1). Günümüzde de taraflar ihtiyaçlarına göre şekillendirdikleri “bireysel sözleşmeleri” kullanmaya veya muhtelif milli veya uluslararası kuruluşlarca düzenlenen “tip sözleşmeler”e aralarındaki ilişkinin özelliklerine göre farklılıklar içeren hükümler ekleyerek “bireysel sözleşmeler” yapmaya devam etmektedirler.
Böylece, alıcı ve satıcılar, önceden hazırlanan tipik kayıtlara (örneğin: teslim ve ödeme şekilleri, yükleme, standart ve kalite kontrolü, uygulanacak hukuk, yetkili mahkeme veya tahkim şartı, mülkiyeti muhafaza kaydı, sözleşmeden caymaya, sorumluluğun sınırlandırılmasına, vb.), “genel işlem şartları”, bu tür sözleşmelere de “tip veya formüler sözleşme” adı verilmektedir.
Bu sözleşmelerde, tarafların karşılıklı pazarlıklarına ve uzun görüşmelerine yer olmayıp, tarafların “miktar, fiyat, teslim yeri ve zamanı” konularında anlaşmaları yeterlidir. Çünkü, diğer hususlar ayrıntılı olarak “genel işlem şartları” ile düzenlenmiş bulunmaktadır. Türk hukukunda tip sözleşmeler ve genel işlem şartları, halihazırda, yasal olarak düzenlenmiş değildir. Ülkemizde uygulamada, özellikle dış satımlarda, satım konusu muhtelif mallara, malların özellikleri de alınarak hazırlanmış “tip sözleşmeler” yoktur.
Bu itibarla, ülkemiz işadamları özellikle dış satımlarda yabancı alıcı veya satıcı veya komisyoncular tarafından kendilerine ibraz edilen “tip sözleşmeleri” kabullenmekte, bu sözleşmeler ise çoğunlukla tacirlerimize yabancı şartları içermekte ve uyuşmazlık halinde, tacirlerimiz bilmeden ve incelemeden imzaladıkları bu sözleşmelere istinaden çeşitli hukuki yaptırımlar ile karşılaşmaktadırlar.