Aetr Konvansiyonu Nedir?
Orijinal Adı: EUROPEAN AGREEMENT CONCERNING THE WORK OF CREWS OFVEHICLES ENGAGED IN INTERNATIONALROADTRANSPORT (AETR)
Türkçe Adı: ULUSLARARASI KARAYOLU TAŞIMACILIĞI YAPAN TAŞITLARDA ÇALIŞAN PERSONELİN ÇALIŞMALARINA İLİŞKİN AVRUPA ANLAŞMASI (AETR KONVANSIYONU)
AMAÇLARI
- Uluslararası taşımacılıkla iştigal eden araç sürücülerinin korunması,
- Trafik güvenliğinin artırılması
Uluslararası karayolu taşımacılığında istihdam edilen sürücüleri korumayı ve trafik güvenliğini artırmayı amaç edinen AETR Konvansiyonu 5 Ocak 1976’da yürürlüğe girmiştir
YASAL KAPSAMI
Birleşmiş Milletler, BM Avrupa Ekonomik Konseyi (UN/ECE) Üye Ülkelerine ve diğer Avrupa ülkelerinin yanı sıra BM AEK faaliyetlerine katılmaya davet edilen BM üyesi ülkelere açıktır
COĞRAFİ KAPSAMI
Söz konusu Konvansiyona taraf olan 43 ülke bulunmaktadır
AB Ülkeleri (Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka, Finlandiya, Bileşik Krallık, Yunanistan, İsveç, İrlanda), Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Gürcistan, Macaristan, Kazakistan, Kırgızistan, Litvanya, Letonya, Makedonya, Moldavya, Polonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Slovenya, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, Özbekistan, Norveç, Rusya, Slovakya, Slovenya ve İsviçre
YAPISI
Uluslararası Çalışma Örgütü (lLO) ilkelerini uygulamakta olan bu anlaşma, uluslararası yolcu ve eşya taşımacılığını kolaylaştıran ve güvenliğini artıran yasal araçlardan biri olarak Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (BM AEK) ve buna bağlı Kara Taşımacılığı Komitesi çerçevesinde geliştirilmiştir. BM A~K, Birleşmiş Milletler Örgütünün Cenevre merkezli Avrupa koludur. Üyeleri tüm Avrupa ülkeleri, ABD, Kanada, İsrail, Kafkas ve Orta Asya Cumhuriyetleridir
AETR KURALLARI
BM AEK tarafından gerçekleştirilen Konvansiyonu, ILO ilkelerini uygulamakta olup toprakları üzerinden geçilen AB ülkeleri dahil olmak üzere seferin tamamında geçerlidir
AB dışındaki bazı Avrupa ülkelerine yönelik olarak veya bu ülkeler üzerinden gerçekleştirilen seferler AETR kurallarına tabidir. AETR kuralları, toprakları üzerinden geçilen AB ülkeleri dahil olmak üzere seferin tamamında geçerlidir
Bir AB ülkesi sürücüsü AB sınırlarından çıktığı zaman yaklaşık olarak aynı kurallara uymakla
yükümlüdür,
Aynı zamanda üçüncü ülke sürücüleri de AB ülkelerine girdiklerinde AB Üye Ülkeleri sürücüleri ile
aynı kurallara uymakla yükümlüdür
AET, bir tür kontrol aleti olan takografı zorunlu kılmaktadır
SABİT HAFTA TANIMI: Pazartesi 00.00 – Pazar 24:00
GÜNLÜK SÜRÜŞ SÜRESİ: 9 saat; bir hafta içinde iki kez 10 saate çıkarılabilir
MOLALAR : 4,5 saatlik sürüşten sonra sürücü dinlenme süresine başlamamış ise, en az 45 dakikalık bir mola vermelidir. Bunun yerine, toplam 4.5 saatlik sürüş süresine toplam 45 dakika mola düşecek şekilde, dinlenme süresi en az 15 dakika olan 2-3 mola da verilebilir
HAFTALIK SÜRÜŞ SÜRESİ: 6 günlük sürüş süresinin ardından bir haftalık dinlenme gerçekleştirilmelidir. Bu haftalık dinlenme süresi, 6 gün boyunca gerçekleşen toplam sürüş süresinin 6 adet günlük sürüş süresine ilişkin sınırı geçmediği takdirde, 6. günün sonuna kadar ertelenebilir
ON BEŞ GÜNDE BİR SÜRÜŞ SÜRESİ: 90 saat
GÜNLÜK DİNLENME: 24 saatlik bir sürede bir sürücünün en az 11 ardışık saat dinlenmesi gerekmektedir. Bu süre bir hafta içinde 3 kez en fazla 9 ardışık saate kadar düşürülebilir. 11 saatten yapılacak azaltmanın bir sonraki haftada blok dinlenme süresi ile telafi edilmesi gerekir. Telafi süresi, en az 8 saatlik bir başka dinlenme süresi ile birleştirilecektir
ARALIKLI GÜNLÜK DİNLENME: Günlük dinlenme süresinin azaltılmadığı günlerde, 24 saat içinde 2 ya da 3 ayrı süre kullanılmalıdır. Bunlardan biri en az 8 ardışık saat olmalı, sürelerden hiçbiri’ saatten al olmamalıdır. Şayet günlük dinlenme bu şekilde bölünürse, toplam süre 12 saate çıkarılmalıdır. Örneğin, 8 saat + 3 saat + 1 saat ya da 8 saat + 2 saat + 2 saat, 8 saat + 4 saat
İKİ SÜRÜCÜ İLE GÜNLÜK DİNLENME: Her 30 saatlik süre boyunca her iki sürücünün en az 8 ardışık saatlik bir dinlenme gerçekleştirmesi zorunludur
HAFTALIK DİNLENME SÜRESİ: 45 saat. Bu süre 36 saate ya da 24 saate düşürülebilir. Herhangi bir telafinin, söz konusu haftayı takip eden 3. haftanın sonunda blok olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Tüm telafi süreleri diğer haftanın dinlenme süresiyle birleştirilecektir
AETR, uluslararası karayolu taşımacılığında kullanılan 3.5 tondan ağır ticari yük araçları sürücülerinin sürüş ve dinlenme sürelerini düzenlemektedir. Bu doğrultuda AETR bu tür araçların bir kontrol aygıtı, bir takograf donanımına sahip olmalarını zorunlu kılarken, bu tür cihazların yapımı, denenmesi, montajı ve denetimine yönelik zorunlulukları ortaya koymaktadır
AB ve AETR
Avrupa’da sürücülerin faaliyetlerini kayıt etme zorunluluğu sosyal açılardan ve karayolu güvenliği ile alakalı sebeplerden dolayı 1969 yılında uygulamaya konmuştur. Yıllar boyunca, araç hızı, mevkii, vakalar ve hatalar gibi bu tür verilerin kaydı sürücülerin her bir iş günü yaptıklarını yazdıkları bir defter aracılığıyla gerçekleşmiştir
DİJİTAL TAKOGRAF
Takograf zorunluluğu ile ilgili AB Mevzuatı:
Kara taşımacılığı ile alakalı bazı sosyal düzenlemelerin uyumlaştırılmasına ilişkin 3820/85 sayılı ve Aralık 1985 tarihli AH Yönetmeliği;
Karayolu taşımacılığında kullanılan kayıt donanımına ilişkin 3821/85 sayılı AH Yönetmeliği;
3820/85 ve 3821/85 sayılı Yönetmeliklerin uygulanmasına yönelik standart denetim prosedürlerine ilişkin 88/599/AET sayılı Yönerge;
3821/85 sayılı Yönetmeliği ve 88/599/AET sayılı Yönergeyi değiştiren 2135/98 sayılı ve 24 Eylül 1998 tarihli AT Yönetmeliği
Takograf zorunluluğu ile ilgili uluslararası mevzuat ise AETR Konvansiyonu ile ortaya konmaktadır Buna göre, AB’nin sürücülerin çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin kuralları AETR ülkelerinde de geçerlidir. Ancak, AETR Konvansiyonu sadece uluslararası taşımalarda sürüş sürelerine kısıtlama getirirken, AB mevzuatı bu kısıtlamaları iç taşımalara da uygulamaktadır
TÜRKİYE’NİN AETR’YE KATILMASI
AETR Konvansiyonu’nun Türk Mevzuatına aktarılması 1979 yılında Cenevre’de imzalanan Karayolu Taşımacılığında Çalışma Saatleri ve Dinlenme Sürelerine İlişkin 153 Sayılı Sözleşme aracılığı ile gerçekleşmiştir. Söz konusu Sözleşme,TBMM Yürütme ve İdare Bölümünün 2003/6250 sayılı Kararı uyarınca 02/11/2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır
Konvansiyonun Türk Mevzuatına aktarılması 1979 yılında Cenevre’de imzalanan 153 Sayılı sözleşmenin 02/11/2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla gerçekleşmiştir
UYUMLAŞTIRMA KONVANSİYONU GENEL BİLGİLER
Orijinal Adı: INTERNATIONAL CONVENTION ON THE HARMONlZATION OF FRONTlER CONTROlS OF GOODS, 1982 – “HARMONIZATION” CONVENTION
Türkçe Adı: EŞYALARIN SINIR KONTROLLERİNİN UYUMLAŞTIRILMASINA İLİŞKİN ULUSLAR ARASI KONVANSİYON (1982 UYUMLAŞTIRMA KONVANSİYONU)
BM tarafından düzenlenen uyumlaştırma Konvansiyonu 1982 yılında imzalanmıştır
Konvansiyon, dayanıksız gıda maddelerine ilişkin kuralların uyumlaştırılması ve uluslararası sınırlardan geçen nakliyecilere yönelik prosedürlerin basitleştirilmesinde önemli bir etki yaratmıştı
TEMEL AMAÇLAR
- Denetimlerin azaltılması
- Daha kısa süren işlemler
- Daha az formalite
- Her sınırda benzer uygulamalar
YASAL KAPSAM
Uyum Konvansiyonu temel olarak aşağıdaki hususları kapsamaktadır:
- Gümrük prosedürleri ve diğer denetimler;
- Tıbbi-sıhhi denetimler;
- Hayvan sağlığı denetimleri;
- Bitki sağlığı denetimleri;
- Teknik standartlar uyumun denetimi;
- Kalite kontrol tedbirleri
COĞRAFİ KAPSAM
Konvansiyona taraf olan 42 ülke bulunmaktadır
AKİT TARAFLARIN TEMEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ
- Gümrük hizmetlerinin ve diğer denetim hizmetlerinin müdahalelerinin mümkün olduğu ölçüde uyumlu bir şekilde organize edilmesi;
- Denetimler için yeterli kalifiye personel, teçhizat ve uygu tesisin temin edilmesi ve memurlara gerekli resmi talimatların verilmesi suretiyle denetim hizmetlerinin uygun şekilde işlemesinin sağlanması;
- Diğer Akit Taraflarla işbirliği yapılması ve yetkili uluslar arası organlar ile gerekli işbirliklerinin gerçekleştirilmesi;
- Eşyaların geçişinin kolaylaştırılması amacıyla ortak bir kara sınırından geçilmesi esnasında uygun tedbirlerin alınması;
- Mümkün hallerde, transit olarak taşınan eşyalara, özellikle de uluslararası bir gümrük transit prosedürü kapsamında taşınmakta olan mallara, denize kıyısı olmayan ülkelerin durumunu dikkate alarak basit ve hızlı şekilde muamele edilmesi
KONVANSİYONUN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR
- Sınır Denetimi İdareleri ve Ulusal Ekonomi Açısından Avantajlar:
- Taşımacılık Sektörü Açısından Avantajlar:
Konvansiyon, devletleri sınır kapılarında yeterli sayıda ve kalifiye personel yeterli teçhizat ve altyapı bulundurarak idari ve denetimle alakalı prosedürleri iyileştirmeye yönlendirmektedir
YÜKÜMLÜLÜKLER VE ZORUNLULUKLAR
Konvansiyon, kendi başına bir örnek uygulama bildirimi olup komşu ülkeler arasında çeşitli kontrol hizmetlerinin uyumlaştırılması suretiyle sınırlardaki gecikmelerin en aza indirilmesine yönelik ortak prosedürler ve genel denetim uygulamalarını açıklamaktadır
- Daha az bekleme süresi
- Daha az denetim
- Daha kolay sınır geçişleri
KONVANSİYONUN UYGULANMASI
Konvansiyon, kendi başına bir örnek uygulama bildirimi olup komşu ülkeler arasındaki çeşitli kontrol hizmetlerinin uyumlaştırılması suretiyle sınırlardaki gecikmelerin en aza indirilmesine yönelik ortak prosedürler ve genel denetim uygulamalarını açıklamaktadır
YENİ ÖZELLİKLER
1998 yılında sınır geçiş prosedürlerinin daha etkin işler hale getirilmesi amacıyla yeni bir ek (Ek8) hazırlanmaya başlamıştır
Sürücü vizeleri
Araç ağırlık sertifikası
Frigorifik taşımaları kolaylaştırıcı yeni düzenlemeler
TÜRKİYE’NİN KATILIMI
Bu Sözleşme, şu an itibariyle 42 ülke tarafından imzalanmış ve uygulanıyor olmakla birlikte Türkiye henüz akit ülke değildir. Bu Sözleşmeye ülkemizin taraf olması için TBMM ve Başbakanlık ile Gümrük Müsteşarlığı nezdinde girişimde bulunulmalıdır (Söz konusu girişimin Ulaştırma Bakanlığı’na da bilgi olarak gönderilmesi yararlı olacaktır)
AB Müktesebatında Uyum Ulusal Programının 25. Bölümü altında söz konusu Sözleşmeye ülkemizin taraf olmasının 2003 yılı Aralık ayına kadar gerçekleşmesi planlanmış ve kanunun TBMM’de olduğu belirtilmiştir.