Cmr Konvansiyonu Nedir?
Uluslararası karayolu taşımacılığı sektörü günümüzde ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde çok önemli bir konumdadır. Ülkemiz taşıyıcı firmaları, ihraç ve ithal mallarını taşırken çok büyük riskler yüklenmektedirler. Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerinde taşımacıların bu risklerden doğabilecek olası sorumlulukları tanımlanmaktadır. Günümüz koşullarını dikkate aldığımızda sorumlulukların sadece bir tarafa mal edilemeyeceği, gönderici ve alıcının bir bütün içinde değerlendirilmesi ve gönderici – taşıyıcı – alıcı arasındaki ticari ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gereği önem arz etmektedir.
Üdy Belgesi Nedir?
Malların karayolu ile uluslararası nakliyatına ilişkin kurallar, Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi ile düzenlenmiştir. Kısa adı CMR olan bu sözleşmenin hükümlerini kabul eden ülkelerce kullanılan CMR/Uluslararası Hamule Senedi (Bakınız Resim1), karayolu taşımalarının bu sözleşme hükümlerine göre yapıldığını gösterir. Bu sözleşmenin esas amacı; karayolu ile eşya taşımacılığını ve ilgili taraflar arasındaki ilişkiyi, bu ilişkiler çerçevesinde ortaya çıkabilecek hak ve sorumlulukları tanımlamaktadır. Günümüzde Avrupa’da karayolu ile uluslararası eşya taşımacılığı konusunda gönderici – taşıyıcı – alıcı arasında doğan ihtilafların çözüme ulaştırılmasında bu anlaşma çok önemli rol oynamaktadır.
CMR Sözleşmesi; 19 Mayıs 1956 tarihinde 21 Avrupa ülkesi tarafından Cenevre’de imzalanmış ve yürürlüğe girdikten kısa bir süre içinde hemen hemen tüm Avrupa ülkelerince imzalanıp benimsenmiştir. Ülkemizin CMR Sözleşmesi’ne katılımı ise ancak 7 Aralık 1993 tarihinde 3339 sayılı Kanun ile gerçekleşmiştir. Günümüzde, CMR Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin sayısı 42’ye yükselmiştir.
CMR Sözleşmesi, uluslararası posta anlaşmalarına göre yapılan taşımalar ile ev eşyası ve cenaze nakillerinde uygulanmaz. Nakliye sürecinde karayoluna ilaveten karayolu haricindeki başka bir yol kullanılması durumunda CMR Sözleşmesi uygulanır. Ancak diğer taşıtlarla yapılan taşımalarda oluşan kayıp, hasar veya gecikmelerde (karayolu taşımacısının ihmalinden kaynaklanmadığı ispatlandığı takdirde), kara taşımacısının sorumluluğu bu anlaşmaya göre değil, diğer taşıt türünün kanuni taşıma şartları göz önünde bulundurularak gönderen ile taşıtı işleten arasında çözümlenir.
Karayolu Taşıma Kanunu’nda olduğu gibi CMR Sözleşmesi’ne göre de taşıyıcı, kendi personelinin ve taşımanın yapılabilmesi için hizmetlerinden yararlandığı diğer kişilerin davranışlarından, sanki bu davranışları kendisi yapmış gibi sorumludur.
Taşımanın başlayabilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için muhakkak taşıma anlaşması, sevk mektubu, taşıma senedi, hamule senedi yapılmalı, sevk mektubu tanzimi ile teyit edilmelidir.