Taşıma Fiyatlandırma İlkeleri Nelerdir?
1. Fiyatlandırma Tarifelerindeki İlkeler
Taşıma fiyatlandırma esası; taşıma türü, tipi ve araca bağlı olarak değişmektedir. Nakliyatçı, taşıma sözleşmesine dayanarak malı veya paketini göndericiden teslim alarak gönderilene teslim etmekle yükümlü olup, bu işi bir taşıma ücreti karşılığında yapmaktadır.
Denizyolu Taşımacılığı Fiyatları
Denizyolu taşımalarının yoğun olduğu bölgelerde sürekli ve düzenli sefer yapan nakliye firmaları ile gemi armatörleri “Konferans tarifeleri” adıyla herhangi bir bölgeye yapılacak veya o bölgeden yüklenecek denizyolu taşımalarında, sabit taşıma ücret tarifeleri uygulamaktadırlar.
a) Genel Kargo Gemileri: Denizyolu taşıma ücretleri ağırlık/hacim (ton veya m3/weigh or measurement) “hangisi fazla ise” esasına göre saptanmaktadır. Dolayısıyla denizyolu taşımacısı navlun ücretini malların toplam ağırlığına veya toplam hacmine göre talep etme seçeneğine sahiptir.
b) Konteyner Gemileri: Konteyner navlun ücretleri, 20′ veya 40′ kuru yük/üstü açık, platrack/platform tipi konteynerlerin adedi üzerinden hesaplanır. Denizyolu ile yapılan konteyner taşımalarında ağırlık/hacim hesabı kullanılmaz.
c) Ro-Ro Gemileri: Ro-Ro gemilerinde taşınan karayolu treylerlerinin uzunluğu 16.00/16.50 mt. genişliği de 2.50 mt. olan gemide kapladığı uzunluğu (linermeter) esas alınarak hesaplanır. Ro-Ro gemileriyle taşınan denizyolu konteynerlerinin taşıma ücretleri 20′ veya 40′ konteyner başına, genel kargo için taşıma ücreti ise ağırlık /hacim esasından hesaplanır.
Denizcilik sektörüne ilişkin taşıma ücretleri, serbest piyasa koşullarında oluşarak, Şubat-Temmuz ayları arası düşük düzeyde ve Ağustos-Ocak arası yüksek düzeyde seyretmektedir.
Karayolu Taşımacılığı Fiyatları
Dış ticaretimizin karayolu nakliyelerinde taşıma fiyatı, komple araç esasına göre belirlenmekte ve standart bir taşıma ücret tarifesi bulunmamaktadır.
Genellikle bir treylerin hacmi, taşıdığı ağırlıktan 3 kat fazladır. Bu nedenle parça yük (qrupaj) taşımalarında, karayolu taşımacılık ücretleri 3 m3=1 ton veya 1 m=5 m3 esasında hesaplanır.
Karayolu taşıma ücretleri ihracat taşımalarının yoğun olduğu Ağustos-Ocak aylarında, diğer aylara nazaran daha yüksek seyretmektedir. Ülkemize karayolu ile yapılan ithalat taşımalarının ücretleri ise,
Avrupa’dan Ortadoğu ülkelerine yapılan transit karayolu taşımalarının yoğunluğuna göre değişmekte ve genellikle Kasım-Aralık aylarında yükselmektedir.
2. Standart Taşıma Araç-Gereçleri
2.1. Konteyner
Boyutları ve darası bir örnek olan kaplara “konteyner” adı verilir. Konteyner, taşıma sistemini bütünleştirir. Satıcıdan alıcıya kadar kesintisiz bir taşıma hizmeti sunulmasına ortam hazırlar ve “kombine” (çoklu) taşımacılığa da (kara+deniz+hava+nehir+demiryolu) olanak tanır.
Konteynerde en ve yükseklik sabit olup, 8 kademdir (244 cm). Boy ise 10,20, 30 ve 40 kadem olarak esasta 4 çeşittir. Bununla birlikte, kullanımı az olmasına karşın 5 ve 7 kademlik konteynerler de vardır.
Konteyner yüklükleri, çelik, alüminyum, kontrplak, fiberglas veya bunların karışımından üretilmiş malzemelerden yapılır ve yapım malzemesinin seçiminde yüklüğün kullanım amacı ön planda gelmektedir. Yüklükler temelde 4 çeşittir:
a) Parça yük (kırkanbar) konteyneri, ambalajlı yüklerin taşınmasında kullanılır. Bazılarının üstü açıktır, bazılarında bir uçta kapı bulunur, bazılarının hem üstü hem de yanları açıktır. Bazı yüklükler ise havalandırma tertibatlı olabilmektedir.
b) Dökme yük konteyneri, dökme yüklerin taşınmasında kullanılır. Sıvı dökme yük için olanları tank biçimindedir. Kuru dökme yük için olanları ise parça yük konteyneri biçimlidir. Ancak, dara ağırlığı ve konteyner ağırlığında farklılıklar sözkonusudur.
c) Frigofrik konteyner, soğutulmuş (ya da dondurulmuş) yüklerin taşınmasına elverişlidir. Yalıtımlı olan bu türler, sefer sırasında taşıyıcının devresinden yararlanarak soğutma işlevini sürdürürler. Yalıtım nedeniyle frigofrik konteynerlerin iç hacimleri parça yük konteynerine göre %10 daha az olur. Konteyner yalıtımı, yalıtımın kalitesine göre değişmekle birlikte, konteynerdeki ısıyı 5 ila 15 saat koruyabilecek elverişliliktedir. Yalıtım malzemesi olarak da cam yünü, mantar, köpük ve fiberglas kullanılmaktadır. Yalıtma düzeni, +20 ile -30 C arasındaki ısının korunmasına uygundur.
d) Özel amaçlı konteyner ise, belli bir amaca yönelik olarak yapılmış (evcil hayvan konteyneri gibi) konteynerdir. Konteynere, boyutları ve ağırlıkları farklı çeşitli yükler yüklenebilmektedir. Yüklerde ağırlık ve hacim arasındaki ilişki, istif faktörü (stowage factor) (st.f.) ile sağlanır. İstif faktörü, 1 ton yükün kapladığı hacimdir. Uygulamada bu hacim kadem-küp (cuft) veya metreküp (cum) olarak ifade edilir.
2.2. Koltuk
Şat (veya layter), bir yüzer yapıdır. Bu araç, satıcının iskelesinde veya limanda yüklenir; buradan taşınacağı gemiye (lash) çekilir; şat gemisi de yüklü şatı yükleyerek alıcının limanına götürür. Şat, alıcının limanında suya bırakılır.
2.3. Treyler
RO/RO taşımacılığında kullanılan tekerlekli araçlardır. Liman ve karayolları bu araçların temel kullanım yerleridir. RO/RO gemilerinde değişik türde bir treyler kullanılır. Bazı türleri salt gemiye bağımlı çalışır; yani yüke elleçleme görevi görür. Hizmet alanı da gemi ve terminalle sınırlıdır. Bu tür treylerlere liman treyleri denir.
2.4. Palet
Yükü birimleştirmede kullanılan standart tavalardır. Yükler bu tavalara istiflenir ve ambalajlanır. Böylelikle de taşınmaya hazır hale getirilir. Palet, birbirine bağlanmış iki palet ızgarasından oluşur. Palet ızgaraları arasında fork-lift çatallarının girebileceği kadar açıklık bırakılmıştır.
3. Paketleme
Esasen 1980 yılına ait Uluslararası Satım Sözleşmeleri Hakkında BM Sözleşmesi’nin 35/1 ve 35/2-b maddeleri, ambalaj mükellefiyetini satıcıya (ihracatçıya) yüklemiştir; buna göre satıcı, cinsine göre eşyayı paketlemeden sevk edebileceği gibi, alıcısına hasara uğramadan ulaşması için eşyayı uygun malzeme ile paketlemekle yükümlüdür.
Denizyolu taşımalarında, paketlemenin denize dayanıklı tipte (Seaworth Packing) olması gerekmektedir. Denizyolu ve karayolu taşımalarında aktarmalı veya karma taşıma yapılması halinde paketlemenin birkaç elleçlemeye (Multiple Handling) uygun olmasını alıcı talep edebilir.
Havayolu taşımalarında paketlemenin; taşıma ücretinin kilo bazında ödendiği gözönüne alınarak, hafif malzeme ile yapılmasına dikkat edilmelidir. Paketleme ebadının demiryolu, karayolu ve havayolu taşıma araçlarının ve konteynerlerin yükleme ebadına uygun olarak yapılması, taşıma ücretlerinden tasarruf edilmesini sağlayacaktır.
4. Anlaşmazlıkların çözümü
Uluslararası ticari ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların giderilmesine yönelik çeşitli yöntemler mevcuttur. Tarafların uyuşmazlığın aralarında görüşülerek sonuçlandırılması veya uyuşmazlığın bir ulusal mahkemeye (alıcı veya satıcının ülkesinde) götürülmesi amacıyla aşağıdaki yöntemlerden birisine başvurması mümkündür. Uygulamada genellikle bu yöntemlerden hangisine müracaat edileceği satış sözleşmesinde belirtilir.
4. 1. Dostane çözüm
Birçok uluslararası ticaret sözleşmelerinde, ortaya çıkabilecek bir anlaşmazlık durumunda, tarafların dışarıdan bir müdahale olmaksızın, ihtilafı kendi aralarında görüşerek bir çözüme varacakları hususu yer almaktadır. Bu yöntem, hızlı ve diğer yöntemlerden çok daha az masraflı olup, taraflar, ihtilafın kısa bir sürede çözüme kavuşturulması olanağına sahip olmaktadır.
4.2. Uzlaşma
Uzlaşma, ticari tahkimden bir önceki aşama veya onun alternatifidir. Uzlaşmada, taraflar anlaşmazlığın çözümü için dışarıdan, bir şahıs (veya şahısların) devreye girmesini sağlarlar. Uzlaştırıcı, aynen hakem gibi hareket etmesine rağmen, taraflara sadece tavsiyelerde bulunur. Uygulamada, sözleşmeler nadiren bu kabil bir yöntemi benimsemektedir.
Milletlerarası mahiyette bir iş ihtilafında, uzlaşma, arzu edilen çözüm yollarından birisi olup, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC), bu nedenle bu mahiyetteki ihtilafların sulh yoluyla halli hususunda ihtiyari “Uzlaşma Kuralları”nı düzenlemiştir.
Uzlaşma, tahkimden bağımsız bir prosedürdür ve taraflar aksine karar almadıkları sürece isteğe bağlıdır. ICC Tahkim Kuralları tahkim davasına başlamadan önce uzlaşmaya gidilmesini gerektirmez. Aynı zamanda kurallar, uzlaşma sonuçsuz kalırsa ihtilaf tahkime gitmelidir de demez ve uzlaşma deneyimini taraflara bırakır.
5- Tahkim
Uluslar arası satımlarda, taraflar sözleşmelerine uyuşmazlıkların giderilmesi hakkında ayrıntılı hükümler koyarlar ve genelde tahkim yöntemini öngörürler. Ticari ihtilafların hallinde, bu ihtilaflara bakacak uluslararası bir mahkemenin bulunmaması, tarafların ulusal mahkemelere güven duymamaları ve bu mahkemelerin çözümlerinin farklı tabiyettekiler için adil olmaması, ulusal mahkemelere kıyasla tahkim müessesesinin süratli karara varması, tarafların konularında uzman ve deneyimli kişileri hakem olarak atamak istemeleri bu müessesenin gelişmesine neden olmuştur.
Satıcı ve alıcı, sözleşme yaparken herhangi bir ihtilafın ortaya çıkması halinde hangi tarafın hukuki mevzuatının uygulanacağı hususunu kararlaştırmalıdırlar. Ülkelerin “Milletlerarası Özel Hukuk” mevzuatı uyuşmazlık halinde uygulanacak kuralları belirlemesine rağmen, bu kurallar ülkelere göre farklılıkları göstermektedir.
Ticari sözleşmelerde, tarafların, tahkim hususunu açıkça belirtmeleri veya ortada bir sözleşme yoksa aralarındaki anlaşmaya esas olan yazışmalarında bu hususu özel olarak belirtmeleri zorunludur. Satıcı ve alıcı sözleşme yaparken “ad hoc tahkim” veya “kurumsal tahkim (örneğin: Milletlerarası Ticaret Odası tahkim kuralları veya UNCITRAL tahkim kuralları, vb.)” olmak üzere iki tür tahkim öngörebilirler.
Ülkemizde kanuni düzenlemesi yapıldığı halde nadiren uygulanan ve hemen hiç bilinmeyen tahkimin (arbitration) bu bilinmezliği, işlevi, mevcut bir uyuşmazlığı tarafların sulhane bir şekilde barıştırılması suretiyle sona erdirmek olan uzlaşma (concialition) ile karıştırılmasından ve tahkim sonucunda tesis edilen hükmün hukuki bir yaptırım sağlamayacağına yönelik şüphelerin giderilememesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilafın uzlaşma yoluyla giderilmesi, tarafların barıştırılması anlamındadır. Çünkü, uzlaştırma ile yargılama değil bir arabulma söz konusudur. Tahkim ise; kanun ile düzenlenmiş bir yargı yoludur.
Tahkim kararlarının uygulanmasına yönelik iki önemli uluslararası konvansiyon (sözleşme) mevcut olup, bunların ilki “Cenevre Konvansiyonu” diğeri ise “New York Konvansiyonu”dur. Ülkemiz her iki Konvansiyona da katılmış bulunmaktadır. Yabancı hakem kararları, daha önce 2675 sayılı Kanun
uyarınca tenfiz edilmekte, 1992 yılında Türkiye’nin “New York Konvansiyonu”na taraf olmasına takiben, bu sözleşme (Konvansiyon) uyarınca tenfiz edilebilmektedir. Bir uyuşmazlık tahkim yolu ile çözümlense dahi, hakem kararı ancak Türk mahkemelerinin tenfiz kararı ile uygulanabilmektedir.
İlginizi Çekebilir: Üdy Belgesi Nedir?