Katma Değer Vergisi Nedir?
Ülkemizde 1 Ocak 1985 tarihinden itibaren uygulamasına başlanan Katma Değer Vergisi çağdaş ve genel kapsamlı bir tüketim vergisidir.
Katma Değer Vergisinin Konusu
Katma değer vergisinin konusu ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ile diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetlerdir.
Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlere devredilmesidir. Hizmet ise, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir. Vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet da sayılır. Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık ile transit taşıma işlerinde, hizmetin iç parkura isabet eden kısmı Türkiye’de yapılmış hizmet sayılarak vergiye tabi tutulmuştur.
Yükümlüler Ve Sorumlular
Nihai vergi yüklenicisi tüketici olduğuna göre parasal mükellefiyet altında olan da nihai tüketicidir. Bu durumda burada sözü edilen mükellef, aracı mükelleftir. Mutavassıt mükellef, yani kendi nam ve hesabına ödediği vergiyi bir başkasına yasal olarak yansıtan diğer bir deyişle bir başkasından yasal olarak tahsil eden kişidir. O halde Katma Değer Vergisinin KDV Kanununa göre mükellefleri şunlardır:
- Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, bu işleri yapanlar,
- İthalatta mal ve hİ2met ithal edenler,
- Transit taşımacılarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
- PTT işletme Genel Müdürlüğü ve Radyo ve Televizyon Kurumları,
- Spor-Toto, piyango (Milli Piyango dahil) ve benzeri oyunların teşkilat müdürlükleri,
- At yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunlarında bunları tertipleyenler,
- 8. maddenin 3 fıkrasının (c) bendine giren hallerde bunları tertipleyenler veya gösterenler,
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler,
- İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlar.
Matrah
Teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir. Bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder. Belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedeli Katma Değer Vergisi dâhil edilerek tespit olunur ve vergi müşteriye ayrıca intikal ettirilmez.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 7. maddesi hükmüne göre, Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşıma işlemleri ile transit taşımacılıkta hizmetin Türkiye içinde kalan parkura isabet eden kısmına ait taşıma ücretleri, vergi konusuna girmektedir. Yalnız, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14.maddesi ile de Bakanlar Kuruluna tanınan yetki çerçevesi içerisinde yerli taşımacılık işletmeleri vergiden istisna edilmiştir.
Bu istisna hükmü dışında kalanların vergi matrahları ise şahıs ve ton başına kilometre itibariyle yurt içi emsalleri göz önüne alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca tespit edilecektir.
Vergiyi Doğuran Olay
Katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay
– Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması,
– Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi,
– Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması,
– Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi,
– Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesine başlanması veya nakliyeci veya sürücüye tevdii,
– Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi,
– İthalatta, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili,
– İkametgâhı, işyeri, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yabancı ülkeler ile Türkiye arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılıkta gümrük bölgesine girilmesi veya gümrük bölgesinden çıkılması, anında meydana gelir.
İstisnalar
Katma değer vergisinde çeşitli amaçlarla istisnalar tanınmıştır. Bunlar başlıca, mal ve hizmet ihracatı istisnası, ithalat istisnası, deniz, hava ve demiryolu taşıma araçları istisnası, uluslararası taşımacılık istisnası, diplomatik istisnalar, sosyal, kültürel, eğitim ve askeri amaçlı istisnalar ile Kanunda sayılan diğer istisnalardır.
Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işleri vergiden müstesnadır. Bu istisna, ikametgâhı, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan mükelleflere, ilgili ülkeler itibariyle karşılıklı olmak şartıyla tanınır. Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Vergilendirme Usulü
Katma değer vergisinde yükümlüler, aksine hüküm bulunmadıkça gerçek usulde vergilendirilirler.
Verginin Oranı Ve Ödenmesi
Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir işlem için % 10’dur. Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % 1’e kadar indirmeye, bu oranlar dâhilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir. Bakanlar Kurulu Kanunda kendisine tanınmış olan alt ve üst limitler dâhilinde bu oranları belirlemektedir.
Katma Değer Vergisi, bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça mükelleflerin yazılı beyanları üzerine tarh olunur. Herhangi bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmayan mükellefler de beyanname vermek mecburiyetindedirler. Katma Değer Vergisinde vergilendirme dönemi, faaliyet gösterilen takvim yılının üçer aylık dönemleridir. Ancak, Maliye ve Gümrük Bakanlığı mükelleflerin yıllık gayri safi hâsılatlarına göre üç aylık vergilendirme dönemi yerine birer aylık vergilendirme dönemi tespit etmeye yetkilidir.
Beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler ile vergi kesmekle sorumlu tutulanlar, bir vergilendirme dönemine ait katma değer vergilerini beyanname verecekleri ayın 26. günü akşamına kadar ödemeye mecburdurlar. İthalde alınan katma değer vergisi, gümrük vergisi ile birlikte ve aynı zamanda ödenir. Gümrük vergisine tabi olmayan ithalata ve ikametgâhı, kanunî merkezi ve iş merkezi yurt dışında bulunanlar tarafından motorlu kara taşıtlarıyla Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılığa ait Katma Değer Vergisi, bu işlemlere ait özel beyannamelerin verilme süresi içinde ödenir. Beyanname vermek mecburiyetinde olmayan mükelleflerin Katma Değer Vergisi ise, tarh süresi içinde ödenir.
- Ayrıca Bakınız: Kurumlar Vergisi
- Gider Vergileri